Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hislerim dillendi

  Kendini çok zorluyorsun. Kendini asla olduğun gibi kabul etmiyorsun. Aciz ve çaresiz diyorsun. Hatta sevgi yoksunu. Her şeyin farkındasın. Adım da atmıyorsun geleceğe. O gelsin o koşsun istiyorsun. Gelmese de olur aslında ama birileri olsun. Cüret edemiyorsun konuşmaya. Soğuk diyorlar sana. Söyleyecek söz bulamıyorsun aslında. Soruyorsun kendine amacım ne Cevap yok Soruyorsun kendine hayalim ne Cevap yok Kızıyorsun sonra hayata Kırılıyorsun sonra Allah'a Mutluluk hakkında yazıyorsun Var diyorsun ama mutsuzsun Hayat bu diyorsun ama içinde yoksun. Yaşadığını hissetmek istiyorsun aslında Bir kıvılcım arıyorsun kendinde Ama yok

Dinle ilgili olmayan fikirlerim

  Din: Varoluşu açıklamak için başvurduğumuz bir yol. Aksi halde "nasıl var olduk" sorusu ile nasıl baş ederdik? Bazen korkumuz kullanılıyor zorlanılıyoruz. Sonra da zorlama yoktur deniyor. Düşünmeye korkmak, hayal etmeye korkmak. Bence din insanların isyan edişini, kendini yok edişini bastırmak için ortaya çıktı. Din insanlığın yaratımıdır. Birbirimizi ötekileştiriyoruz. Eskiden korkuyu bastırmak için bir yol , bir umuttu şimdi ise korkuyu yaratan ve düşünceyi nerdeyse körelten bir felaket. Dinler yüzünden nice savaşlar oldu, oluyor olacak. Din bir bağnazlıktır. Körü körüne inanmamız beklenir bizden. Tek doğrunun bu olduğuna inandırılırız. Peki diğer doğrular paslanmaya insanlığın gözü önünde yok olmaya başlar. Hemde bizi bu lanet döngüden kurtarabilecekken. Hepsine sırtımızı dönüyor ve halının altına süpürüyoruz. GERÇEKLERİ GERÇEKTEN, DUYMAYA İHTİYACIM VAR. (sadece beynimin vardığı sonuç çok takmayın ya diğer her şey gibi)

Bu hayat senin dostum

   Nefes al  Kır tüm zincirleri Serbest bırak zihnini Aksın kağıda için n efes al ama derin                                                                          Şimdi de gülümse içindeki küçüğe Nasıl olduğunu sor ona İyiyim mi dedi sana Yalan söylüyor iyi olsa Sormazsın kendini kendi kendisine Nefes al şimdi de bırak Nasılsın Şimdi de ben o yabancı sana soruyorum. Ve gülümsüyorum Sen de gülümse kendine ve dön yüzünü geleceğe

SÖZ VERME

Yoksanız ya da hiç olmadıysanız öyle ben varım demeyin insanlara. Onlar da benim gibiyse yıkılır kaleleri. Bir daha toplayamazlar. Son olarak sözler, sözler vermeyin tutmayacaksanız vermeyin. Umut verip dağdan aşağı yuvarlamayın.

KİME NE?

  Belki satrançta şahı mat edemiyorum ama Hayatta insanları mat edebiliyorum. Bu günden alıntı; Kuzenimin her zamanki gibi bize gelip çocuklarla oyalanıp en sonunda çalışma odasına gelip bana musallat olduğu bir gün bu gün. Dinlemek istemediğimi bildirmeme rağmen zorla Çukur dizisinin fragmanı ve özet bölümlerinden bahsetti bu alıştığım bir şey. Kendisi anlatacaklarını bitirdikten sonra ben de daha önce kendi zihnimde düşündüğüm " Hayvanların aklı var" fikrimi somutlaştırmak için daha önce bir arkadaşım sayesinde keşfettiğim goril Koko ve başka hayvanlar üzerindeki deneyleri izlemek kendime yeni fikir ve somut bilgiler katmak için bilgisayarı açtım. Kuzenim oradan atlayıp dur bak sana fragmanı göstereyim diye ortaya atıldı. Az öncekinden daha keskin ve kesin bir dille bunu istemediğimi isterse beraber araştırabileceğimizi söyledim ama o bunu dinler mi? Hayır deyip kenara çekildi. Kendisi de dinlemek ister diye bulduğum ilk videoyu açtım. Aradığım video değildi. Bir kedi ile y...

UTANIN!

  Hayır ben insanlığımdan utanmıyorum! Çünkü ben insan olarak düşünen, vicdan ve merhamet sahibi bir insan olarak utanılacak tek bir şey yapmadım. Utanacak olanlar belli. İnsanlığınızdan utanın! Utanın da az insan olun! Ben insan oluşumdan utanmıyorum ben insanlık kavramından nefret etmeme sebep olan insan kılığındaki yaratıklardan utanıyorum. Hayır ben utanılacak tek şey yapmadım. Ama siz yaptınız utanın utanın da az insan olun! İnsanlık bir kavram önemli olan o kavramı taşıyabilmek. Utanın! Utanın da az insan olun!

UYAN!

  Uyanın artık bunu yapmayın. Ellerinizden kayan hayatlarınız, yakmıyor mu canınızı yoksa hala farkında değil misiniz bu lanet döngünün? Farkına varın uzaklaşın az uzaklaşın. Sonra bakın dünyaya biraz bekleyin uzakta, nefretinizin birikmesine izin verin. Sonra dönün kendinize dönün ve sorun benim buradaki etkim ne, benim buna katkım ne? Peki duruyor muyum karşısında nefret ettiklerimin? Sorun kendinize, bir mahkeme salonu kurun. Vicdanınız yargılasın sizi ama olmasın sessizce! Haykırın ama önce uzaklaşın uzaklaşın ve gözleyin farkına varın şu lanet döngünün. Yakmıyor mu canınızı ellerinizden kayan hayatlarınız? Bir amaç bir amaç edinin bir şeye karşı savaşın. Uzaklaşın ve bir nefret edinin. O nefret ettiğinize karşı savaşın. Cehalet, açlık, yalnızlık ya da haksızlık ama savaşın. Beyinleriniz ölüyor uyanın!

UYAN!

            Yaşadığım şehir küçük bir şehir nüfusu da öyle pek yok ama şehir genelinde son 48 saat içinde 8 kişi intihar etti. Bunların altısı henüz gencecikti. Belki hayalleri vardı ama belliki umutları yoktu olsa neden yetemesinler acılarına? Bu 8 kişiden biri de 75 yaşında bir amca 7 çocuklu kim bilir acısı neydi? 75 yıl dayandı şu kahpe dünyaya ama son bir kaç yıl tak etti canına. Uyanın! Ne olursunuz uyanalım! Yetmedi mi bu bunalım yetmedi mi umut yok diye köşelere çekilişlerimiz. İnsanlar canlarına kıyıyor. Yeter demeyi öğrenip susmayı unutmalıyız! Onlarca yıldır kaderimiz ekmeğimiz eğitimimiz işimiz gücümüz hatta hayallerimiz bile başkasının elinde başkaları ipleri almış eline. Uyanın bu hayat her birinizin tek tek herkesin. İpleri alalım artık elimize. Lütfen çaresizliği bir kenara bırakıp çare üretelim. Biz ne yapabiliriz demeyi bırakıp ne yapacağızı düşünelim. Yalvarıyorum uyanın!