Ana içeriğe atla

Selam Ben UMUT!



 Dün bugün belki de yarın; dün bu gündü yarın da dün. Girişimizi yaptıysak ki bence bu hala bir giriş devam. Blog adımı Umut koydum. Selam dostum ben Umut. Umutları, boşa çıkmış, çıkan, çıkacak Umut. Başkasına umut bağlamayı bıraktım. Mesela babama yaslanmayı bıraktım artık. Tek umudum var ben ve hayatı kavrayabilme ihtimalim. Aslında kavradım sanki. Hayat bilinmezlikleriyle yorar çoğu zaman korkutur ama neredeyse hep bir çıkış vardır. Çıkış sensin çıkış her zaman sensindir. Beynin uçsuz bucaksız milyonlarca sinirin yaşadığı inanması güç bir şehir. O şehir sensin. O şehri kısıtlama ki çıkış hep sen olasın. Hayatı kavramış mıyım? Nasıl? Bitti mi sandın? Yanlış sandın dostum. Mutlu olmak için, iyi hissetmek için zengin olmayı  beklemek zorunda değilsin. Mutsuzsan seni mutsuz kılan şeyleri bul ve hayatından yaka paça at. Çıkaramıyorsan mesela ben gibi seni mutsuz kılan şey bizzat ailen ise yapabileceklerin sınırlıdır. Hele yaşın küçükse Allah Allah tufan misali ne yaparsan yap çekilirsin moral bozukluklarının altına. O zaman o şehir tek kurtarıcın olur. Umudunu kaybetmeyecek olan o Umut olmak için yaşıyorum. Umudum bende kalacak. Umudun sende kalsın dostum. Kaybolduysan seni bulmalarını bekleme. Suyun içine çekiliyorsan nefesini kesiyorsa seni kurtarmalarını bekleme. KOŞ BİLİYORUM YAPARSIN! Şimdilik bu kadar kendine iyi bak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kim seçer ki sevdiğini

  Düşümde gördüm bu seni sevdirdi  Bilmezken henüz yüreğini  Yaktın beni küçük bir kibrit gibi  Hani bilirdin ya sen herkesi.. bilemedin beni  Bilemedin işte beni.. mesela seni ne çok sevdiğimi  Duyuyorum gözlerinden benden nasıl çekindiğini  Biliyorum hissettirdiklerinden beni sevmediğini  Özletiyor sarılmayı ah o gözlerinin kahvesi  Ben seçmedim seni sevmeyi  Düşümde gördüm bu seni sevdirdi  Bilmezken henüz yüreğini  Yaktın beni küçük bir kibrit gibi 

UYAN!

            Yaşadığım şehir küçük bir şehir nüfusu da öyle pek yok ama şehir genelinde son 48 saat içinde 8 kişi intihar etti. Bunların altısı henüz gencecikti. Belki hayalleri vardı ama belliki umutları yoktu olsa neden yetemesinler acılarına? Bu 8 kişiden biri de 75 yaşında bir amca 7 çocuklu kim bilir acısı neydi? 75 yıl dayandı şu kahpe dünyaya ama son bir kaç yıl tak etti canına. Uyanın! Ne olursunuz uyanalım! Yetmedi mi bu bunalım yetmedi mi umut yok diye köşelere çekilişlerimiz. İnsanlar canlarına kıyıyor. Yeter demeyi öğrenip susmayı unutmalıyız! Onlarca yıldır kaderimiz ekmeğimiz eğitimimiz işimiz gücümüz hatta hayallerimiz bile başkasının elinde başkaları ipleri almış eline. Uyanın bu hayat her birinizin tek tek herkesin. İpleri alalım artık elimize. Lütfen çaresizliği bir kenara bırakıp çare üretelim. Biz ne yapabiliriz demeyi bırakıp ne yapacağızı düşünelim. Yalvarıyorum uyanın!

yokluğun ve varlığın verdiği acı

Artık dayanabiliyor muyum bilemiyorum.  Nefes aldığıma bakılırsa dayanabiliyorum hala. Değersizlik! 3 yaşında bir çocuk, söz verdiğim bir çocuk. "her şey güzel olacak"  Ne zaman?  Son 4 yılımı bana tutamaycağınız sözler vermeyin diyerek, tutulmayan sözlerin bıraktığı hayal kırıklığına katlanarak geçirdim.  Şimdi kendimden bizzat kendimden darbe yedim. 3 yaşındaki ben bana çok kırıgın. Hiçbir şey güzel değil. Hiçbir şey güzel olamadı.  15 yıl sonra 17 yaşındaki ben de kendime kırgın olur muyum diye düşünmeden edemiyorum.  Her şey güzel olacak mı bilemiyorum.  Umut insanı ayakta tutan asıl şeymiş. Öyle dediler. Umudum kaldı mı?  Güzkyüzünü terk eden bir yıldız gibi umudum. Bir anda parıldıyor sonraysa hiç var olmamışçasına kayıp gözden kayboluyor.    İçimde umut kırıntısı  Bazen parıldıyor bazen gülümsyor  Bazen de nefret kusuyor  Umut istiyor içim fakir  Kuşlar yemiş kalanı  Sonrası uzaklara yolcu  Kalan ben...