Dün bugün belki de yarın; dün bu gündü yarın da dün. Girişimizi yaptıysak ki bence bu hala bir giriş devam. Blog adımı Umut koydum. Selam dostum ben Umut. Umutları, boşa çıkmış, çıkan, çıkacak Umut. Başkasına umut bağlamayı bıraktım. Mesela babama yaslanmayı bıraktım artık. Tek umudum var ben ve hayatı kavrayabilme ihtimalim. Aslında kavradım sanki. Hayat bilinmezlikleriyle yorar çoğu zaman korkutur ama neredeyse hep bir çıkış vardır. Çıkış sensin çıkış her zaman sensindir. Beynin uçsuz bucaksız milyonlarca sinirin yaşadığı inanması güç bir şehir. O şehir sensin. O şehri kısıtlama ki çıkış hep sen olasın. Hayatı kavramış mıyım? Nasıl? Bitti mi sandın? Yanlış sandın dostum. Mutlu olmak için, iyi hissetmek için zengin olmayı beklemek zorunda değilsin. Mutsuzsan seni mutsuz kılan şeyleri bul ve hayatından yaka paça at. Çıkaramıyorsan mesela ben gibi seni mutsuz kılan şey bizzat ailen ise yapabileceklerin sınırlıdır. Hele yaşın küçükse Allah Allah tufan misali ne yaparsan yap çekilirsin moral bozukluklarının altına. O zaman o şehir tek kurtarıcın olur. Umudunu kaybetmeyecek olan o Umut olmak için yaşıyorum. Umudum bende kalacak. Umudun sende kalsın dostum. Kaybolduysan seni bulmalarını bekleme. Suyun içine çekiliyorsan nefesini kesiyorsa seni kurtarmalarını bekleme. KOŞ BİLİYORUM YAPARSIN! Şimdilik bu kadar kendine iyi bak.
Düşümde gördüm bu seni sevdirdi Bilmezken henüz yüreğini Yaktın beni küçük bir kibrit gibi Hani bilirdin ya sen herkesi.. bilemedin beni Bilemedin işte beni.. mesela seni ne çok sevdiğimi Duyuyorum gözlerinden benden nasıl çekindiğini Biliyorum hissettirdiklerinden beni sevmediğini Özletiyor sarılmayı ah o gözlerinin kahvesi Ben seçmedim seni sevmeyi Düşümde gördüm bu seni sevdirdi Bilmezken henüz yüreğini Yaktın beni küçük bir kibrit gibi
Yorumlar